Ay, Dünya'nın büyük kalıcı doğal uydusudur. Dünya çevresinde hareket ederken, Ay, Dünya ve Güneş'in göreli konumları onu gökyüzünde farklı gösterir. Ay'ın evreleri, 28 günlük bir süre boyunca Ay'ın farklı görünümleridir.
Ay, Dünya'nın en önemli doğal uydusudur ve her gece gökyüzünde farklı görünür. Ay'ın kendisi ışık üretmez, bunun yerine Güneş'in ürettiği ışığı yansıtır. Ay Dünya'nın etrafında hareket ettikçe, aydınlattığını gördüğümüz Ay'ın miktarı değişir. Görünümdeki bu farklılık Güneş, Dünya ve Ay'ın göreli konumlarından kaynaklanır. Ay'ın bir dolunay yapması yaklaşık 28 gün sürer. Dünya'nın yörüngesi. Gelgit olarak Dünya'ya kilitlenmiştir, bu da bir tarafının her zaman Dünya'ya baktığı ve diğer tarafının uzağa baktığı anlamına gelir.
Döngünün ilk aşaması Yeni Ay'dır. Bu aşama, Ay'ın tamamen gölgeyle kaplandığı zamandır. Bu aşamadan itibaren Dünya'dan görülebilen aydınlatılmış Ay miktarı artar; bu ağda olarak bilinir. Büyüyen hilal aşaması, aydınlatılmış Ay'ın büyüyen bir hilalidir. İlk çeyrek aşaması, aydınlatılan ayın yarısının Dünya'dan görülebildiği yerdir. Büyüyen gibbous aşaması, Dünya'dan görülebilen aydınlatılmış ay miktarının arttığı ve neredeyse büyüyen bir futbol topu gibi göründüğü yerdir.
Ay diski tamamen aydınlandığında buna Dolunay denir. Dolunaydan sonra Ay'ın aydınlatılan diskinin miktarı azalır; bu azalma olarak bilinir. Azalan gibbous, dolunay ile üçüncü dördün arasındaki aşamadır. Üçüncü çeyrek aşaması, aydınlatılan Ay'ın yarısının Dünya'dan göründüğü zamandır. Aydınlatılmış diskin miktarı, azalan hilal olarak bilinen bir aşamada, diskin hiçbiri yanmayana kadar azalmaya devam eder. Bu aşamada yeni Ay evresine geri dönüyoruz ve döngü tekrar ediyor.
Ayın farklı evreleri 28 günlük süre için bir takvim olarak kullanılabilir. Ay takvimi olarak bilinen bu takvim, tarih boyunca birçok kültür tarafından kullanılmıştır. Ay takvimlerinin en eski kayıtlarından bazıları 10.000 yıldan daha eskidir. Ay ayrıca gelgit olarak bilinen deniz seviyelerinin yükselmesine ve düşmesine neden olur. Bu, gezegenimizin su kütleleri üzerindeki çekimin yerçekimi çekişinden kaynaklanmaktadır.