Ton, bir yazarın veya anlatıcının belirli bir konuyla veya karaktere karşı tutumunu yansıtır.
Ton, yazarın bir konuyla veya karaktere karşı tutumu. Tanın genel açıklamaları kayıtsızlık, samimi, kaba, alay edici, eleştirel, esprili, ciddiyetli, neşeli vb. Içerebilir. Ton, bir havayı ayarlamaya, bir karakterin güçlü ya da kusurlarını vurgulamaya veya okuyucuyu bilmeleri gereken önemli bir şey hakkında ipucu vermeye yardımcı olabilir. Ton ayrıca, özellikle şiirde bir konunun yazarın anlayışını yansıtabilir; bu da, okuyanın, mecazi dilde gizlenmiş olan anlamların kavranmasını geliştirir. Ton, duygudurum yaratmaya yardım ederken, ruh halinden farklıdır; bu, okuyucu içindeki duyguları karıştırmak anlamına gelmez; Bunun yerine, amacı, bir karaktere ya da yazara ait kişiliği bir özneye doğru açığa vurmaktır. Örneğin, aşk çoğu zaman iyimser ve iyimser bir konudur, ancak henüz yürek burun tıkanmış biri için sevgi karmaşık ve yıkıcı bir duygudur. Romeo, Juliet'i karşılamadan önce Rosaline tarafından uzaklaştırıldıktan sonra Romeo ve Juliet Trajedisinde aşka doğru bu sesi ortaya koyuyor.
"Şaftıyla çok boğazlıyım / Onun hafif tüyleri ile uçmak için çok bağlıyım ve bu yüzden sıkı bir vay haline gelemiyorum. Aşkın ağır yükü altında ben batacağım. "