Tanrı yüce firavun öldü! Herkesin firavun için piramit yapması gerek.
Karşı gelemezsin!
Piramit yapmak ve mumyalar ile ölüyü korumak benim inançlarım, ama köle olarak yıllarca piramitler inşa etmek halkı öldürür!
Ölen firavunun fakir bir kölesiyim. Suyum ve yemeğim yok. Ey, kutsal Nil Nehri, ne yapmam gerekiyor? Yıllardır piramitin inşasında çalıştım, piramitin bitmesine az kalsa da iş köleleri öldürüyor. Ey, yılda bir kuma bereket getiren, taşarak ekinlerimizi büyüten kutsal nehir, bana yardım et.
Arkadaşlar, hepinize bir teklifim var. Köle olarak yaşamaktan hepimiz öleceğiz. Bunun tek bir çözümü var, firavunun altınlarını çalmamız gerekiyor. Ama, bunu piramit mühürlenmeden, inşa edilirken yapmalıyız. Dikkat etmeliyiz, firavunun mumyası bozulursa ruhu bizi lanetler.
Hayır, kesinlikle olmaz. Tanrılarımız bizi görürse sonumuz her türlü ölüm olur.
Kutsal Nehir'in taşma zamanlarına bakarak yaptığımız takvime göre yakında hasat zamanı olacak.
Gemilerimizi güçlendirmek için ormanlara ihtiyacımız var. Yeni firavunumuz Kadeş'e askerler gönderiyormuş ormanları için.
Umarım yakalanmam.
İşte, Firavun'un mumyası. Dinimize göre firavunlar yaşam sonrası hayatlarında bu dünyadaki zenginliklerine ihtiyaç duyuyor. Buralarda çok fazla altın, yiyecek ve içecek var. Sonunda kölelikten kurtulabilirim!
Firavun'un piramitini mühürlemişler! Bir daha açılmayacak bir mezardayım. Hiçbir çıkış yolu arayamam, her yer tuzaklarla kaplı ve piramit üzerime çökebilir. Ben de burada ölmeye mahkümum.