Asaf, evin küçük çocuğuydu. Kurallara uyma noktasında çok hassastı. Annesi ona çevre hakkında bazı bilgiler anlatır, kaynaklarımızı tasarruflu kullanmamız gerektiğini söylerdi. Annesi bulaşık makinesine bulaşıkları yerleştirirken Asaf hep yardımcı olurdu. Annesi akşam yedikleri kızartmanın tencerede kalan yağını bir anda lavaboya döktü. Asaf şaşırmıştı. Yağların suya karışması temiz suları kirletirdi, annesi öyle öğretmişti. Hemen annesini uyardı. Annesi çok dalgın olduğunu bir daha mutlaka dikkat edeceğini söyledi. Asaf'ın en sevdiği şeylerden biri çikolata yemekti. Tezgahta duran çikolatayı yemek için izin istedi ve mutlulukla içeri koştu.
Erdem sabah kalktığında okul formasında küçük bir leke gördü. Mutfakta bulaşıkları yıkayan annesine lekeyi gösterip formasını yıkamasını istedi. Bir kaç saate yetişmesi gerektiği için çamaşır makinesine sadece formayı koyarak yıkmaya başladı. Her sabah duş alma alışkanlığı olduğundan hemen duşa girdi. Suyun ısınması biraz uzun sürmüştü ama sorun değildi hala vakti vardı. Hazırlıklarını tamamlayıp okulun yolunu tuttu. Yolunun üzerinde bir çeşme vardı. Her gün önünden geçerdi. Bugün çeşmeyi açık bırakmışlardı, su boşa akıyordu. Kim bilir ne kadar zamandır boşa akıyordu. İnsanlar keşke biraz hassas davransalar diyerek çeşmeyi kapattı. İçi rahatlamıştı.
Sukurta daugiau nei 30 milijonų siužetinių lentelių